ES-SABÛR isminin zikriyle hem dünya, hem ahiret mutluluğu niyet edilmeli ve esas maksat yapılmalıdır. Çünkü bereketi her iki cihan için de yeterlidir. Ahiret kazancı için zikredildiği takdirde, saat ve sayı sınırlamasına gerek yoktur. Ne kadar çok zikredilirse o kadar fazla sevap ve kazanç elde edilir.
1. Gün doğmadan önce (100) kere zikreden kimse Allah tarafından korunur ve başına bela ve musibet gelmez.
2. Her gün sabah (298) defa zikreden, himaye-i ilahiye mazhar olur ve sıkıntı verecek bir şey gelmez.
3. Her gün (296) kere zikreden sabr-ı cemil sahibi olur; iki cihanda da mesut ve bahtiyar olur.
4. Vücudunda bir rahatsızlık olan kimse, yürekten (33) kere “YÂ SABÛR” dese, şifa bulur.
Hadis-i şerifte “Sabreden zafere ulaşır” denilmiştir ki, bu da bize sabrın ne kadar önemli bir şey olduğunu göstermektedir.
Hangi konularda sabretmek gerektiği ise çoğumuz tarafından bilinmeden bazen sabrı hoş görmez, itiraz ederiz. Üç konuda sabır önemli ve zorunludur:
1. iman ve ibadetlerde ısrar etme konusunda
2. Günaha girmemeye ısrar etme konusunda
3. Başımıza gelen belâ ve musibetlere dayanma gücümüzü yitirmeme konusunda.
Sabretmeyen insan, kısa zamanda dayanma gücünü yitirir ve kendi kendini mahveder, etkisiz hale getirir. Geçmişten günümüze kadar bütün büyükler sabırla büyümüşler ve sabrın neticesinde faydalı eserler vermişlerdir. Bunun için başımıza gelen olayların nereden, nasıl ve ne maksatla geldiklerini bilmek önemlidir. Kuran-ı Kerimde:“Yemin olsun ki sizi korku, açlık; mallardan, canlardan, meyvelerden eksiltme türünden bir şeyle mutlaka imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele. Onlara bir musibet/ıstırap gelip çattığında şöyle derler: “Biz Allah içiniz ve sonunda O’na dönüp gideceğiz.”(Bakara, 2:155-156)
Sonunda O’na dönüp gideceğimize göre, varınca bizi kötü sürprizlerin ve utandırıcı, hususların beklememesi için, henüz burada vaktimiz varken gereği gibi inanmak ve davranmak, doğrusu en sağlıklı yol olacaktır.
“Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.”[Bakara, 2:153)
Allah sabredenlerle beraber olduğuna göre, sabretme- yenlerle değildir ve onlar yalnız başına kalmışlardır. İnsana bundan daha kötü bir ceza verilemez..! Bu nedenle olgunlaşmak için sabra ihtiyacımız var. Bir atasözümüzde “sabırla koruk helva olur”yani tatlanıp üzüm olur denilmektedir.
Sabır insanı da olgunluğa ulaştırır ve yüzyıllar sonra bile dua ve rahmetle andırır. Allah ise hepimizden, herkesten ve her şeyden daha sabırlıdır. Eğer O bize sabretmeseydi, şimdiye kadar hiçbir canlı hayatta kalamazdı…
1. Gün doğmadan önce (100) kere zikreden kimse Allah tarafından korunur ve başına bela ve musibet gelmez.
2. Her gün sabah (298) defa zikreden, himaye-i ilahiye mazhar olur ve sıkıntı verecek bir şey gelmez.
3. Her gün (296) kere zikreden sabr-ı cemil sahibi olur; iki cihanda da mesut ve bahtiyar olur.
4. Vücudunda bir rahatsızlık olan kimse, yürekten (33) kere “YÂ SABÛR” dese, şifa bulur.
Hadis-i şerifte “Sabreden zafere ulaşır” denilmiştir ki, bu da bize sabrın ne kadar önemli bir şey olduğunu göstermektedir.
Hangi konularda sabretmek gerektiği ise çoğumuz tarafından bilinmeden bazen sabrı hoş görmez, itiraz ederiz. Üç konuda sabır önemli ve zorunludur:
1. iman ve ibadetlerde ısrar etme konusunda
2. Günaha girmemeye ısrar etme konusunda
3. Başımıza gelen belâ ve musibetlere dayanma gücümüzü yitirmeme konusunda.
Sabretmeyen insan, kısa zamanda dayanma gücünü yitirir ve kendi kendini mahveder, etkisiz hale getirir. Geçmişten günümüze kadar bütün büyükler sabırla büyümüşler ve sabrın neticesinde faydalı eserler vermişlerdir. Bunun için başımıza gelen olayların nereden, nasıl ve ne maksatla geldiklerini bilmek önemlidir. Kuran-ı Kerimde:“Yemin olsun ki sizi korku, açlık; mallardan, canlardan, meyvelerden eksiltme türünden bir şeyle mutlaka imtihan edeceğiz. Sabredenlere müjdele. Onlara bir musibet/ıstırap gelip çattığında şöyle derler: “Biz Allah içiniz ve sonunda O’na dönüp gideceğiz.”(Bakara, 2:155-156)
Sonunda O’na dönüp gideceğimize göre, varınca bizi kötü sürprizlerin ve utandırıcı, hususların beklememesi için, henüz burada vaktimiz varken gereği gibi inanmak ve davranmak, doğrusu en sağlıklı yol olacaktır.
“Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.”[Bakara, 2:153)
Allah sabredenlerle beraber olduğuna göre, sabretme- yenlerle değildir ve onlar yalnız başına kalmışlardır. İnsana bundan daha kötü bir ceza verilemez..! Bu nedenle olgunlaşmak için sabra ihtiyacımız var. Bir atasözümüzde “sabırla koruk helva olur”yani tatlanıp üzüm olur denilmektedir.
Sabır insanı da olgunluğa ulaştırır ve yüzyıllar sonra bile dua ve rahmetle andırır. Allah ise hepimizden, herkesten ve her şeyden daha sabırlıdır. Eğer O bize sabretmeseydi, şimdiye kadar hiçbir canlı hayatta kalamazdı…