Kur'an-ı Kerim ve aklıselim, düşmanı durdurmanın yolunun maddi ve manevi güç olduğu sonucunu gösteriyor.
Manevi güç imandır, ahlaktır, bilimdir, adanmışlıktır, ahireti dünyaya tercihtir, davasına bağlılık ve güvendir, “Allah’ın talimatına uyarak O’na yardımcı olanlara Allah'ın da yardım edeceği” vaadine inanmaktır…
Kendimizden başlayarak en yakınlarımızla Allah'ı kendimizden razı edecek takva ve amel-i salih dediğimiz ibadetlere sarılmalıyız.
Bununla beraber ferdler, cemaatler ve milletler çapında aramızdaki ayrılık vesilesi olan basit şeylere değil, birliğimize vesile olacak unsurlara önem verip birlik ve beraberlik çağrısı yapmalıyız.
Evet, Rabbimiz, Halıkımız, Rezzakımız olan Allah'ımız bizi bin bir ismiyle kardeş eylemiştir. Sonra Peygamberimiz (asm) bir, kitabımız bir kıblemiz bir olup yüzlerce birlik ve beraberlik vesilemize bakmak lazımdır.
Bizi birbirimizden ayıran ırk, cemaat, devlet ve mezhep gibi şeylerin de aslında bizim için ayrılık değil vücudun azaları gibi zenginlik getirdiğini idrak etmemiz lazımdır.
Maddi güç; çağımızda ekonomik, her çeşit yayın ve askerî güçtür. En belirleyici olanı nükleer silahlara sahip olmaktır. Bir ülkede nükleer silah varsa, diğerinde yoksa, var olan güçlüdür.
Mümkün olsa da Suud, Türkiye, Pakistan ve Mısır ile savunma paktı kursalar hem ekonomik hem de askeri ve jeostratejik güç elde edilmiş olur. Bunun mevcut şartlarda hemen oluşmayacağı anlaşılıyor.
Peki, ne yapılabilir?
Müslümanları uyarmak, İslam’a ve Müslümanlara karşı oynanan oyunlardan, kurulan tuzaklardan haberdar etmek, dünya kamuoyunun dikkatini zulme, olup bitenlere çekmek için en uygun yolları kullanmak, buna devam etmek önemli ve gerekli.
İsrail ürünlerini boykot etmeyi Müslüman bireylerden istemenin pek faydası olmuyor. Zira belirli bir zaman sonra bu gibi yöntemler unutulup, tesirini kaybediyor.
İslam ülkeleri -devletler planında- İsrail ile ticari ve ekonomik alışverişlerini keserlerse, bunun konjonktürel olarak en etkili yol olacağını düşünüyoruz. Uzun zamandır İsrail bankalarında büyük miktarlarda Körfez Ülkeleri parasının bulunduğu, işi bilenler tarafından her zaman dillendirilmektedir. O zamandan bu yana o ülkelerin liderleri nutuklar çekiyorlar, ama paralarıyla da İsrail'e büyük destek sağlıyorlardı.
Halklar, yalnızca İsrail'i lanetlemekle yetinmeyip kendi yöneticilerine, ticari ve ekonomik ambargo için baskı yapmalıdırlar.
Büyük mal ve can kaybına rağmen direnen Filistin halkına her türlü yardımı ulaştırmak da Müslümanların borcudur.