Kötülük yaptığında bundan pişman olup kendini kınayan af dileyen nefistir. Bu nefs sahibi, günah işlediğinde pişman olup tevbe eder, kendisini kınar, yapmamak için karar verir. Fakat günah önüne gelince duramaz, yine içine düşer. Sonra pişman olur. İyilik ve kötülük arasında gider gelir.
Kendini beğenme, çekişme, gizli riya, makam ve şehvet tutkusu gibi nefs-i emmârenin bazı vasıfları bu mertebede de bulunur. Fakat nefs hakkı hak; batılı batıl görür. Yine bilir ki, bu sıfatlarla huzurdan uzaktır. Fakat onlardan kurtulamıyor.
Cenab-ı Hak Kur‟an-ı Kerimde:”Onlar ki, günahın büyüklerinden ve hayâsızlıktan kaçınırlar, yalnız bazı küçük kusurlar işleyebilirler. Şüphesiz ki Rabbinin mağfireti geniştir.” (Necm Suresi, 32)
“Levvâme (pişmankâr) nefse kasem ederim. (Kendisini alabildiğine kınayan nefse yemin ederim ki.” Kıyame Suresi, 2
Adını Kur‟an‟daki bu ayetten alır.
Bu makamın seyri; 'Lillah'tır. Yani Allah'a doğrudur. Yeri; gönüldür. Hâli; muhabbettir.
Sıfatları; Kınama, heves, kötü fikir, ucb, işret, halkla çekişme, kahır, temenna, gizli riya, makam sevgisi ve Şehvet tutkusudur. Nefsi Emmarenin bir kısım sıfatları hâlâ mevcut olmasına rağmen Hakk'ı Hak, batılı batıl olarak görür ve bilir.
Bu makamın en yüksek derecesi ihlâstır. Ancak amellerinde ihlasda olsa, kişi yine tehlikeden kurtulmuş değildir. Buna rağmen Allah katında kudsiyet ifade eden bir makamdır. Bu makamdaki salikin zikri; ”Allah (c.c)” lafzai celali, seyri,”Seyrlillah”dır.