Beddua etmek doğru mudur? Peygamberimizin (s.a.v.) beddua ile ilgili hadisleri.
İnsan, öfkelendiği, bir sıkıntıya düştüğü ve güçlüklerle karşılaştığı zaman, muhâtaplarına çok kolaylıkla bedduâ edebilmektedir.
BEDDUA ETMEK DOĞRU MUDUR?
Hâlbuki bu zor ve güç durumlardan sabır ve metânetle kurtulmaya çalışmak gerekir. Ancak aceleci yapısı ile insan, böyle durumlarda ümitsiz ve kötümser bir hâlet-i rûhiye içinde, bâzen de teessürünün çokluğundan:
“Allâh’ım, cânımı al da, beni bu sıkıntıdan kurtar!” gibi sözlerle kendisi için bedduâ eder ki, bunlar aslâ doğru değildir.
Enes -radıyallâhu anh- şöyle anlatır:
“Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- son derece zayıflamış bir hastayı ziyâret etti ve:
«–Allâh’a bir şey için duâ ediyor muydun veyâ O’ndan bir şey istiyor muydun?» diye sordu. Hasta şöyle cevap verdi:
«–Evet. Allâh’ım! Bana âhirette vereceğin cezayı bu dünyada hemen peşin olarak ver, diye duâ ederdim.»
Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu:
«–Sübhânallâh! Senin buna gücün yetmez. Şöyle duâ etseydin olmaz mıydı?: Allâh’ım! Bize dünyada da iyilik ver, âhirette de iyilik ver ve bizi cehennem azâbından koru!»
Bunun üzerine adam bu duâyı yaptı ve şifâ buldu.” (Müslim, Zikir, 23/2688; Tirmizî, Deavât, 71/3487)
ÖLÜMÜ TEMENNİ ETMEYİN
Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- diğer bir hadîslerinde şöyle buyurmuştur:
“Başına bir musîbet geldi diye hiçbiriniz ölümü temennî etmesin. Mutlaka böyle bir şey temennî etmek zorunda kalırsa: «Allâh’ım, benim için yaşamak hayırlı olduğu sürece beni yaşat, hakkımda ölüm hayırlı olduğu zaman da beni öldür.» desin.” (Buhârî, Merdâ, 19; Deavât, 30; Müslim, Zikir, 10, 13)
Bundan dolayı mü’minler, bedduâ etmemeli, sabır ve ihtiyat ile hayra nâil olmak için duâ etmeli, faydalı hizmetleri yapmaya çalışıp hayra dâvet etmelidir. Âyet-i kerîmede tavsiye buyrulduğu üzere:
“…Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik, âhirette de iyilik ver ve bizi cehennem azâbından muhâfaza eyle.” (el-Bakara, 201) diye niyazda bulunmalıdır.
Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- diğer bir hadîslerinde şöyle buyurmuştur:
“Başına bir musîbet geldi diye hiçbiriniz ölümü temennî etmesin. Mutlaka böyle bir şey temennî etmek zorunda kalırsa: «Allâh’ım, benim için yaşamak hayırlı olduğu sürece beni yaşat, hakkımda ölüm hayırlı olduğu zaman da beni öldür.» desin.” (Buhârî, Merdâ, 19; Deavât, 30; Müslim, Zikir, 10, 13)
Bundan dolayı mü’minler, bedduâ etmemeli, sabır ve ihtiyat ile hayra nâil olmak için duâ etmeli, faydalı hizmetleri yapmaya çalışıp hayra dâvet etmelidir. Âyet-i kerîmede tavsiye buyrulduğu üzere:
“…Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik, âhirette de iyilik ver ve bizi cehennem azâbından muhâfaza eyle.” (el-Bakara, 201) diye niyazda bulunmalıdır.