Hz. Zeyneb, Tufeyl bin Hâris’le evliydi. O boşayınca Tufeyl’in kardeşi Ubeyd bin Hâris’le evlendi. Hz. Ubeyd, Bedir Savaşı’nda aldığı yaranın tesiriyle savaştan sonra vefat etti. Böylece Hz. Zeyneb dul kaldı.
Hz. Zeyneb çok cömertti. Yoksullara, muhtaçlara yardımda bulunur, onlara şefkat ve merhametle muamele ederdi. O, Müslüman olmadan önce de böyleydi. Bu sebeple Cahiliye Devri’nde dahi “Ümmü’l-mesâkin,” yani “miskinlerin, düşkünlerin annesi” diye anılır ve öyle tanınırdı.
Peygamber Efendimiz, Hicret’in 3. yılında, kocası Allah yolunda kanını sebil eden bu cömert sahabinin sıkıntılarını gidermek ve onu teselli etmek için nikâhı altına aldı.
Hz. Zeyneb validemiz, Peygamberimizin hanımları arasına girmekten çok memnun oldu. Fakat onun Peygamberimizle olan beraberliği kısa sürdü. Resûlullah’ın yanında üç ay kaldıktan sonra vefat etti. O sırada 30 yaşlarında bulunuyordu. Cenaze namazını Peygamber Efendimiz kıldırdı. Baki Kabristanı’na defnedildi.
Allah ondan razı olsun![1]
[1]Tabakât, 8: 115-116; Üsdü’l-Gàbe, 5: 466.