- Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) son derece tevazu sahibiydi. Bir topluluğa geldiklerinde boş bulduğu yere oturur, üst tarafa geçmezlerdi.
- Rahmet ve şefkati çok genişti.
- Merhamet etmeyene merhamet olunmaz derdi.(25)
- İtidalli idi. “Taşkınlar (söz ve fiillerinde aşırı gidenler) helak olmuştur” diye buyururdu.(26)
- Dul ve miskinlerle yürümekten ar etmezdi, onların ihtiyaçlarını yerine getirirdi.(27) (Yetim ve yoksullara yardım ederdi.)
- Ahlaki sünnetler konusunda Komşu haklarına çok dikkat etmeliyiz. Çünkü; Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Komşu hakkına çok riayet ederdi.
- İbretli, eğitici, düşündürücü şakalar yapardı.
- O Ashabıyla istişare ederdi. Ümmetine de: “istişare eden kaybetmez” buyururdu.
- Yalandan son derece sakındırır. Sözde durmamayı, yalan söylemeyi, emanete hıyanet etmeyi münafıklık alameti sayardı.
- Yersiz öfkeden sakındırırdı. Hadisi şeriflerinde şöyle buyurdular: Öfke anında; “Eûzu billahi mineşşeytanirracim” demek (öfkeyi giderir.) (28)
- Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi vesellem) ayakta olup da öfkelenen kişinin, oturmasını söyler ve öfkeyi gidermek için şu duayı tavsiye ederdi.
- “Allah’ım, günahımı bağışla, kalbimin kinini, kızgınlığını gider ve beni kovulmuş şeytandan koru.”(29)
- Kahkaha ile gülmeyip tebessüm eder (30) ve “çok gülmeyiniz, zira çok gülmek kalbi öldürür”(31) derdi.
- Güleceği zaman, mübarek elini ağzının üstüne koyardı.(32)
- Hanımlarıyla bir arada olduğu zaman, insanların en yumuşağı ve en kerimi idi, çok tebessüm ederdi.(33)
- Görüşme talebinde bulunanlar arasında faziletli kişilere öncelik tanırdı. İnsanların ihtiyaçlarını görür, onlara nasihat edip eğitmeyi ihmal etmezdi. Hakkı sahibine verme de ihmalkâr davranmazdı.(34)
- Onun yanında herkes (kendisine gösterilen ilgiden dolayı) Peygambere kendisinden daha yakın kimsenin bulunmadığım zannederdi. Kendisinden bir şey istenildiğinde varsa verir; yoksa tatlı sözle cevap verirdi.(35)
- Yaya olarak da ziyaretlere giderdi.(36)
- Son derece mütevazi idi. Çürük bir deve palanı üzerinde, dört dirhem etmeyen kadife bir elbiseyle hac etti ve devesine binince: “Ya Rabbi, riya ve sum’adan uzak bir hac eyle” şeklinde dua etti.(37)
- Birine uğrayıp elinden tuttuğu zaman o bırakıncaya kadar kendisi elini çekmezdi.(38)
- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) insanların en ahlaklısı idi. Kendisine hizmet edene öf bile demezdi. Bir iş için niye yaptın veya niye yapmadın demezdi.(39)
- Ahlakı Kur’an idi.(40)
- Resûlullah (sallallahu aleyh ive sellem) çirkin sözlü değildi, çarşıda yüksek sesle konuşmazdı. Kötülüğe kötülükle karşılık vermez; bilakis affeder ve görmezden gelirdi. Cihad hariç eliyle kimseye vurmadı. Şahsı için intikam almazdı. İki şey arasında muhayyer kalsa kolay olanı seçerdi.(41)
- Kendisinden kötü söz işiteceği kimseye yanaşmazdı.(42)
- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) kusur aramazdı, işlerde katı davranmazdı, kendisinden bir şey bekleyeni ümitsiz bırakmazdı. Üç şeyden uzak dururdu: “Münakaşa, çok konuşma ve kendini ilgilendirmeyen şeylerden.” İnsanlara karşı da üç şeyi terk ederdi: “Kimseyi hazır iken yermez, gaip iken kötülemez ve kimsenin gizli şeylerini araştırmazdı.”(43)
- Başkasının mektubuna izni olmadan bakmayı, ateşe bakmaya benzetirdi.
- Konuşmaya başlayınca; huzurundakiler, sanki başlarında kuş varmış gibi başlarını eğip dinlerlerdi. Yanında tartışmazlardı. Onun yanında birisi konuşmaya başlayınca, sözünü bitirinceye kadar diğerleri susardı. Kim önce geldiyse önce o konuşurdu. Yabancıların, bedevilerin söz ve suallerindeki kabalığa sabrederek. Konuşanın sözünü kesmez; ancak haddini aşarsa ya nehyeder; ya da kalkardı.(44)
- Ahlaki sünnetler konusunda Cömertliğede dikkat etmeliyiz, Cömertlikte onun gibisi yoktu. Ümmetini de cimrilikten son derece sakındırır ve “Cömert Allah’a yakın; cimri ise uzaktır.” buyururdu.
- Sadaka vermeyi, daha da önemlisi borç vermeyi tavsiye ederdi.
- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)’den bir şey istenip de hayır dediği vaki değildir.(45)
- Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) hayırda insanların en cömerti idi. En fazla Ramazan ayında cömertlik yapardı. Cibril ile görüşünce yağmur rüzgârından daha çok cömertlik yapardı.(46)
- Kendisinden bir şey istendiği zaman eğer yapmak isterse evet derdi. İstemezse sükut ederdi.
- Vereceği sadakayı da bizzat kendi eliyle verirdi, kimseyi bunun için rahatsız etmezdi.
- Yeşilliğe ve akan suya bakmaktan hoşlanırdı.(47)
- Yağmur yağarken (bazen) başını açardı. Enes (r.a): Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile birlikte idik, yağmur yağmaya başlayınca hemen başını açtı (rıdasınıda yağmur altına tuttu) ve yağmur Rabbinin yeni yarattığı (indirdiği bir rahmettir) buyurdu.(48) Ve yağmur yağdığını görünce şöyle derdi: Allahım faydalı yağmur ver.(49)
- Gece karanlığında gündüzün ışığında gördüğü gibi görürdü.(50)
- Kalp ve beden temizliğine önem verirdi.
- Bir konuyu hatırlamak için serçe parmağına ip bağlardı.(51)
- Biriniz tüküreceği zaman yüzü yönüne ve sağına doğru tükürmesin. Soluna ya da sol ayağının altına tükürsün. (52) derdi.
- Ata binmeyi, ok atmayı, yüzmeyi alışmak. (53)
- Yüze vurmamak ve ona karşı sövmemek. (54)
- Peygamber efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) zamanını üçe bölerdi: Bir bölümünü ibadete, bir bölümünü ailesine, bir bölümü de kendisine ayırırdı. Sonra kendisine ayırdığı bölümünü, insanlarla paylaşırdı.(55)
- Gecenin ilk kısmında yatardı ve son kısmında kalkıp ibadetle meşgul olurdu.(56)
- Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) hoşuna gitmeyen bir şeyle karşılaştığında şöyle derdi: “Her halükârda Allah’a hamd olsun.”(57)
27 Nesâi, Cuma 31 (3109)
28 Müsned: 21072; Tirmizi: 3452
29 îbn Sünnî
30 Müslim, Fezâil: (2117); A. b. Hanbel Müsned: (5/86)
31 İbn Mâce,Zühd:19
32 Feyzü’l-Kadîr (5/118)
33 Tabakâtül-Kübrâ (1/274)
34 Tirmizî
35 Hz. Hüseyin (r.a.) babasından
36 Cabir (r.a.)’den
37 Enes bin Malik (r.a.)’dan
38 Ebû Dâvud (3/76); Tirmizî (5/499); îbn Mâce ((2/943); Ahmed Müsned (2/7)
39 Enes b. Malik
40 Müslim
41 Hz. Aişe (r.anha)’dan
42 Buhâri
43 Hz. Hasan (r.a.)’dan
44 Hz. Hasan (ra.)’dan
45 Cabîr b. Abdullah (r.a.)’dan
46 İbn Abbas (r.a.)’dan
47 Ebu Nuaym (r.a.)’dan
48 Müslim (2/615); Ebû Dâvûd (5/330)
49 Mesnun Dualar, s. 131 (Buhâıî, Ebû Davûd)
50 Beyhâkî
51 Camiü’s-Sağir, 409
52 Buhârî (1/404); Müslim (2/67)
53 Beyhakî (10/14-15)
54 Buhari (5/138)
55 İmam Tırmizî, eş-Şemâilü’l-Muhammediye: s.265
56 Buhârî (3/39)
57 Sahihul-Câmi (4/201), (Ebû Davûd)