Halife Ömer bin Abdülaziz (Rahmetullahi aleyh)'in bir oğlu devletin hazinesinden sorumlu idi. Bayram arefesine rastlayan bir gün Ömer bin Abdülaziz’in kızları yanına gelerek;
“Baba yarın bayram! Halkımızın kızları ve kadınları bizleri ayıplıyorlar ve ‘sizler müminlerin emir’inin kızlarısınız buna rağmen giyecek… Güzel bir elbiseniz yok Siz şu beyazdan başka elbise giymezmisiniz?’ diyorlar” dediler ve ağlamaya başladılar. Ömer bin Abdülaziz’in bu durum karşısında göğsü daraldı kalbi sıkıştı hazineden sorumlu oğlunu çağırarak;
“Bana bir aylık maaş ver” dedi Oğlu;
“Ey müminlerin emiri! Siz aylığınızı önceden aldınız bir ay daha yaşayacağınızımı düşünüyorsunuz ki bir aylık maaş alıyorsunuz?” dedi Ömer oğlunun sözünü hem şaşkınlıkla karşıladı hem de takdir etti Ona;
“Oğlum ne güzel söyledin Allah Celle celeluhu seni mübarek kılsın” dedi ve kızlarına dönerek;
“Arzularınızı içinizde tutun Biraz sabırlı olun çünkü Cennete hiç kimse zahmetsiz giremez” dedi.
“Baba yarın bayram! Halkımızın kızları ve kadınları bizleri ayıplıyorlar ve ‘sizler müminlerin emir’inin kızlarısınız buna rağmen giyecek… Güzel bir elbiseniz yok Siz şu beyazdan başka elbise giymezmisiniz?’ diyorlar” dediler ve ağlamaya başladılar. Ömer bin Abdülaziz’in bu durum karşısında göğsü daraldı kalbi sıkıştı hazineden sorumlu oğlunu çağırarak;
“Bana bir aylık maaş ver” dedi Oğlu;
“Ey müminlerin emiri! Siz aylığınızı önceden aldınız bir ay daha yaşayacağınızımı düşünüyorsunuz ki bir aylık maaş alıyorsunuz?” dedi Ömer oğlunun sözünü hem şaşkınlıkla karşıladı hem de takdir etti Ona;
“Oğlum ne güzel söyledin Allah Celle celeluhu seni mübarek kılsın” dedi ve kızlarına dönerek;
“Arzularınızı içinizde tutun Biraz sabırlı olun çünkü Cennete hiç kimse zahmetsiz giremez” dedi.
İmam Gazali, Altın Öğütler, syf;140