Fırıncının Duası

Fırıncının Duası

İbrahim bin Ethem bildiğiniz gibi, malını mülkünü (Padişahlığını) bırakıp fakirlik içinde yaşadı. Bir gün o fakir haliyle, bir camiye gitti. Namazını kıldıktan sonra, müezzin camiyi kapatmak için onu dışarıya çıkarmak istedi. O:“Benim kimsem yok, ben garibim, yabancıyım, bu gece burada kalayım.” dediyse de müezzin: “Hayır, yabancılar camiyi soyuyorlar, hırsızlık yapıyorlar, ben kimseyi içeride bırakmam.” dedi. 

İbrahim bin Ethem:“Ben nereye gideyim, tanıdığım kimse yok, hava soğuk, bu gece burada kalayım.” diye yalvardı. Müezzin onca yalvarmaya kulak asmayarak, kabul etmedi ve onu eliyle çekip, yüzüstü sürükleyerek dışarı çıkardı.

İbrahim bin Ethem kapının önüne konulunca, ilerde ateşi yanan bir fırın gördü. Fırının kapısına gelerek oraya girmek istedi ve fırının ateşini yakan kimseye selam verdi. Fırıncı selamını almadı, yalnız eliyle ‘otur’ diye işaret etti. İbrahim bin Ethem oturdu, fakat adamın haline hayret etti. Çünkü adam bir sağa, bir sola bakıyordu. İbrahim bin Ethem, bu adam beni öldürecek mi, ne yapacak acaba, selamımı da almadı, diye düşünmeye başladı. Adam işini bitirdikten sonra:“Ve Aleyküm Selam” dedi.

İbrahim bin Ethem ona:“Ya mübarek! Niçin selamımı verdiğim zaman almadın?” diye sordu. Adam:“Ben burada ücretle çalışıyorum, işimle meşguldüm. Bunun için, işimi bitireyim de sonra selama cevap vereyim diye düşündüm.” dedi. İbrahim bin Ethem: “Peki, o sağa-sola bakmak neydi?” diye sorunca adam: “Ben bir sağa bakıyorum, bir sola bakıyorum, bilmiyorum ki Azrail canımı hangi taraftan gelip alacak! Bu şekilde her an ölümü bekliyorum.” dedi. Ve devamla: “Ben Allah için İbrahim bin Ethem’i öyle seviyorum, ona öylesine aşığım ki: “Ya Rabbi! Onu bir görsem de öyle canımı alsan, diye dua ediyorum.” dedi. 

Bunun üzerine, İbrahim bin Ethem: “Eyvah! Allah beni senin yanına nasıl getirdi biliyor musun? Yüzüstü sürünerek senin yanına geldim, Allah senin duanı nasıl kabul etmez! Öyle kabul etti ki, yüzüstü sürünerek geldim. Sana müjdeler olsun, ben İbrahim’im!” dedi. Ve birbirleriyle candan kucaklaştılar. O sırada adam dua etmeye başladı:“Ya Rabbi! Benim isteğim yerine geldi, emanetini al!” dedi ve hemen oracıkta İbrahim bin Ethem’in kucağına yığılıverdi.

KISSADAN HİSSE


İşte bakınız, onlar Allah için birbirlerini böyle seviyorlardı. Oysa, dünya için birbirini sevmenin faydalı bir neticesi yoktur. İnsanlar birbirlerini dünya için sevdikleri zaman, birinin dünyalığı kalmadığında, sevgi ve muhabbetleri de sona eriyor. Ama Allah için olan muhabbet ise kıyamete kadar devam ediyor, hatta haşir meydanında, ahirette de devam ediyor.
Daha yeni Daha eski