El-Müntekim : المنتقم
Günü: Salı
Vakti: Merih
Okunma Zamanları: Sabah
Ebced değeri ve Günde zikir sayısı: 630
Anlamı: Suçluları adaleti ile müstehak oldukları cezaya çarptıran
Kerameti: Ya Müntekim ismini okuyan Haksızlığa uğrayan kimse Okumaya devam ederse Cenabı Hak , Hakkını o zalim kimseden alıverir.
Müntekim | El-Müntekim İsminin Anlamı
EL-MÜNTEKİM: Dilediğine ceza vermede şiddetli davranan; suçluları müstahak oldukları cezaya çarptıran.. Acizlerin ve zayıfların alamadıkları intikamı, onların yerine zalimlerden, zorbalardan alan…
“O, sana Kitabı hak ve kendisinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. O, daha önce Tevrat’ı ve İncil’i insanlar için birer hidayet olarak indirmişti. Furkan’ı da indirdi. Şüphesiz, Allah’ın âyetlerini inkâr edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah, mutlak güç sahibidir, intikam sahibidir.”(ÂI-i İmran, 3:3-4)
Müntekim isminin ıstılah anlamı:
Müntekim; suçluları layık oldukları şekilde cezalandırandır.
Müntekim; hem dünyada hem de ahirette kâfirlerden intikam alandır.
Müntekim | El-Müntekim Fazileti ve Sırları
Havas alimleri bu ismin Hz. Azrail (a.s)’in zikri olduğunu söylemişlerdir.
2. Her gün (630) defa “Yâ Müntakim” diye zikreden kimseye hiçbir düşmanı zarar veremez. Zarar vermek için uğraşanların kendileri zarar uğrarlar.
3. Kahır ve helaki hak etmiş bir kimseye 7 gece üst üste (3969) kere”Ya MüntakirrT’okunsa ve sonunda; “YaRabbi, Ya Cebbar, Ya Müntekim!Sana sığınıyorum; falan kimseden hakkımı ve intikamımı al!” diye dua etse, Allah (c.c) o kişiden mazlumun intikamını alır, ahım yerde bırakmaz.
Evet, yaptığımız duaya cevap veren Allah, bizim için gerekli görürse intikam alır ve mazlumun hakkını korur. Ancak, bizim Peygamberimiz (s.a.v), hemen hiç kimseden intikam alma yoluna gitmemiş ve beddua etmemiştir. Kendisini çok bunaltan ve kinlerini İslam Dininin yayılmasını engelleyecek şekilde ilerletip savaşma ve öldürme şeklinde gösterenleri bile Allah’a havale etmiştir.
Doğup büyüdüğü şehri kendisine haram edip yurdundan yuvasından sürüp çıkaranları dahi bin defa eline fırsat geçtiği halde affetmeyi tercih edip intikam almayı düşünmemiştir. Eğer O (s.a.v), intikam almaya kalksaydı, o kadar çok sebebi vardı ki, kimse ona kalkıp da “Neden intikam aldın?” diyemezdi… Bunların ötesinde beddua etseydi daha ağzından çıkar çıkmaz hiç şüphesiz Allah, onun düşmanlarını kahrederdi. Bu yüzden bizler de her önümüze gelene ah edip, beddua ederek intikam almaya kalkmamalı gerekirse en kötü durumda Allah’a havale etmeli, “Allah seni bildiği gibi yapsın”demeliyiz..
Kategori
Esmaül Hüsna